Work and Travel programında en çok rağbet gören ve en eğlenceli işlerin başında şüphesiz lifeguard işi gelmektedir. Lifeguard denince akla filmlerde gördüğümüz okyanus kıyısındaki büyük plajlarda görev yapmak gelebilir. Work and Travel öğrencileri buralarda çalışamazlar. Peki lifeguard olarak nerede görev yapabilirsiniz? Lifeguardlar eğlence parkları, su parkları ve site havuzlarında çalışabilmektedirler. Site havuzları için genellikle sertifika istenirken eğlence ve su parklarında bazen bu sertifika koşulu aranmayabilir. Ayrıca bazı işverenler öğrencilerin sertifikayı Türkiye’de düzenlenen kurslarda alıp programa bu şekilde katılmasını istemektedir.
Bazı işverenlerse; genellikle eğlence ve su parklarında, öğrenciler Amerika’ya gittiklerinde training adı altında 1 hafta öğrencilerin yüzme becerilerini ölçüp sertifikayı yerinde vermektedir. Tüm bu detaylara Amerika’ya gitmeden önce iş sözleşmesinden ulaşabilmektesiniz.
Peki bir lifeguard ne yapar?
Lifeguardın öncelikli görevi havuzda 1 kişi olsa bile full konsantre şekilde havuzu izlemektir. Konsantrasyonu bozacak örneğin görev başında misafirle veya lifeguard arkadaşıyla konuşmak ve telefonla oynamak gibi eylemlerden uzak durmalıdır.
Havuza her zaman erkenden gidip havuzun ve çevresinin temizliğinden emin olmanız, gerekli hazırlıkları yapmanız gerekmektedir.
Başta havuzun, varsa masaların, çöplerin temizliğinden de sorumlu tutulabilirsiniz. Örneğin havuz kapandıktan sonra yarım saat kalıp hep birlikte yerleri süpürme, çöpleri atma, masaları düzenleyip temizlemek gibi ufak işlerden de sorumlu tutulabilirsiniz. Belki ben lifeguardım neden bu işleri yapıyorum diye kendinize sorabilirsiniz ama bu sırada saatin işlediğini ve para kazandığınızı unutmamanızda fayda var.
Havuzun PH ve klor değerlerini kontrol etmeniz gerekebilir. PH ve kloru kontrol etmek için kullanılan kimyasallar suya damlatılıp saatlik çizelgeye not edilir.
Amerika’da işe başlamadan sizlere bunların eğitimi verilmektedir. Kendi işinin patronu olup, kuralları havuz içerisinde sizlerin belirlemesinden daha güzel ne olabilir ki?