Merhabalar. Bu yazımda kendi Work and Travel maceramı anlatacağım.
Her şey üniversitede İngilizce hazırlığı erken bitirmemle başladı. Gramer olarak iyiydim ama konuşmaya gelince çok çekiniyor ve konuşmak istemiyordum. Sonrasında kendimi bu konuda nasıl geliştiririm diye araştırırken karşıma iki seçenek çıktı. Dil okulu ve Work and Travel programı. Daha yeni İngilizce hazırlık bitirmiş biri olarak tekrar bir okul ortamı istemiyordum. Ayrıca work and travel programı ile bir işte çalışırken insanlarla sürekli iletişim içinde olacağım için konuşma korkumu da bir süre sonra atacağımı biliyordum. Şunu belirtmeliyim ki başlarda konuşma sırasında çok hatalar yaptım ama hepsi bir süre sonra düzeldi. O yüzden yapabilir miyim ya da hiç konuşamazsam diye düşünmeyin. Emin olun çok daha kötü konuşan insanlar yaşıyor orda.
İlk olarak şirket seçimimi yaptım. Şirket seçimi çok önemli bir adım. Çünkü anlaşmalı olduğu sponsor ve sponsorun size sunacağı iş seçeneklerinden, bütün bu süreçte doğru destek ve motivasyonla size yardımcı olmasına kadar çok hassas bir zaman var. İlk adım doğru şirket seçimi olmalı.
Bana gelen ilk iş Ocean City, Maryland konumunda bir şeker dükkanında satış pozisyonuydu. Ocean City’yi gördüğüm anda gitmek istediğim yerin orası olduğunu biliyordum. Ayrıca iş güzel ve kazançlı bir işti. Bu yüzden bu işe aday oldum. Ve sonraki süreç başladı. Sponsorun senle olan mülakatı. Eğer mülakatı geçersem kabul edilmiş olacaktım programa.
Danışmanımla mülakata hazırlığa başladım. Neler sorulabilir gibi soruların üzerinden geçtik. Tabi bu sürede istenen evrakları tamamlamaya başladım. Mülakat zamanım gelmişti. Skype üzerinden görüşmemizi gerçekleştirdik. Başlarda çok heyecanlıydım ama konuşma sırasında heyecanımı azaltmayı başardım. Güzel geçmişti mülakat. Aradan kısa bir zaman sonra danışmanım işi aldığımı haber verdi. Ve işin %80'ni bitmişti nerdeyse. Hemen sonrasında vize için randevum alındı ve görüşme tarihini beklemeye başladım. Vizeyi alamamak gibi bir durum vardı ama inanın beklediğimden daha rahat ve kolay geçti. Vizeyi de aldıktan sonra uçak bileti için arayışa girdim. Normalde çoğu WAT öğrencileri aktarmalı uçuşlarla gidiyordu. Şansıma aynı paraya direkt uçuş buldum THY'de.
Evet gelelim Amerika'da çalışma kısmına. İşimden memnundum, çalışma arkadaşlarım ve süpervizörüm çok tatlı insanlardı ama kazandığım para yetersiz gelmeye başlamıştı. Çünkü bölgedeki evler beklediğimden biraz daha pahalıydı. Aldığım maaşın çoğunluğu eve gitmeye başlayınca ikinci iş arayışına girdim. Buldum da. Bir restoran & barda hosteslik yapmaya başladım. İşletme yeni açılan bir yerdi ve sahipleri çok tatlı ve eğlenceli insanlardı. Bu işimde çok fazla insanla tanıştım ve arkadaşım oldu. Hala görüştüğüm dünyanın dört yanından arkadaşlarım var. Bana göre bu kısım programın en güzel avantajlarından biri.
Çoğu arkadaşım work and travel ismine yakışır bir şekilde travel yaparken ben bazı sebeplerden dolayı gezi kısmını yapamadım. Benimki daha çok work and shopping oldu. Ama inanın aynı zevki aldım :)))
Özetlemek gerekirse; çok dolu dolu geçen bir 3,5 aydı. Çok güzel tecrübeler yaşadım. Kendi yaşadıkları ülkelerine hatta düğünlerine davet eden çok iyi arkadaşlarım var. Yeri geldi çok zorlandığım zamanlarda oldu ama inanın hepsi sonrasında inanılmaz tecrübeler oluyor. 19 yaşında tek başına Amerika'ya gidip, günde iki işte çalışmış ve her anını dolu dolu yaşamış bir kızın WAT hikayesinin sonuna geldik.
Umarım öğrencilik hayatınızı daha da hatırlanabilir kılacak bu deneyimi kaçırmazsınız.